Otizm spektrum bozukluğu; genel olarak çocukluk döneminde ortaya çıkan, iletişim ve sosyal etkileşim becerilerine belirgin zorluklarla karakterize edilen nöro gelişimsel bir bozukluk olarak karşınıza çıkar. Bu durum bireylerin iletişim ve sosyal etkileşim becerilerinde belirgin zorluklar yaşamasıyla fark edilir. Örnek vermek gerekirse; otizm spektrum bozukluğu olan bir çocuk, diğer insanlar göz temasından kaçınır ve duygusal ifadeleri anlamakta zorluk çekebilir. Ayrıca bu kişiler arkadaşlık ilişkilerini kurma konusunda da zorluk çektiği görülür. Ayrıca otizm sadece sosyal etkileşimlerle sınırlı kalmayıp, diğer yandan bireyin düşünme tarzını ve duygusal tepkilerini de doğrudan etkiler. Bu yüzden aileler, otizmli çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiği hakkında yeterli bilgi ve donanıma sahip olmalıdır. Aksi takdirde çocuğa fayda sağlamak ve sağlıklı bir yetişkin olmasını sağlamak mümkün değildir.

aileler-otizmli-cocuklarina-nasil-yaklasmalidir.jpg

İlgi, beklenti, ihtiyaç ve gelişimleri birbirinden çok farklı olan otizmli çocuklar hayatı diğer çocuklara göre çok farklı algılar ve yaşar. Bu nedenle normal hayatta zorluk çekmeleri çok normal kabul edilir. Bu yüzden ebeveynlerin bu noktada duyarlı olmaları ve çocuğun yaşamını düzenlemeleri çok önemli bir konudur. Çocuğa verilebilecek görevleri içeren planlar yapmalı ve çocuğun bunları yapması sağlanmalıdır. Otizmli çocuğun gelişimi konusunda ailelerin dikkate alması gereken davranışlar şu şekilde sıralanabilir:

  • İlk olarak ailelerin çocuğun bu durumunu kabul etmesi gerekir,
  • Çocuğa hazırlanacak olan plan ile beraber çocuğun uyandığı saat, kahvaltı edeceği ve yüzünü yıkayacağı saat, yapması gereken görevlerle alakalı saatler ayarlanmalıdır,
  • Otizmli çocuklar ev ve odaları ile ilgili değişikliklerden hoşlanmadı için kısa süreli değişikliklerden kaçınmak gerekir,
  • Otizmli çocuklarda tekrar eden hareketler sık görüldüğü için onunla beraber bu hareketlerin yerine yapabileceği basit hareketler öğretilmelidir,
  • Çocukla sık şekilde sohbet edilmeli ancak sohbet etmesi için sürekli olara zorlanmamalıdır. Özellikle günlük hayatla ilgili konuşmalar çocuğu bunaltmadan yapılabilir,
  • Otizmli çocuklar anlatılan sözcükleri normal gelişim gösteren çocuklar gibi hemen anlayamayabilir. Bu nedenle bu durum doğal karşılanmalı ve neden anlamadığı konusunda panik yapılmamalıdır,
  • Çocuğun bir konuyu öğrenmesi normal gelişim gösteren çocuklara göre zor olabilir. Bu nedenle onların gelişimi adına bu bir fırsat olarak görülmeli ve sonraki aşamada öğrenmeli için zemin hazırlanmalıdır,
  • Otizmli çocuklar çok ışıklı ortamlarda kendini rahatsız hissedebilir. Bu nedenle aşırı aydınlatmalardan kaçınmak gerekir,
  • Otizmli çocuklar bazı nesneleri öğrenme konusunda çok ilgili ve hevesli görünebilir. Onların bu durumu desteklenmeli ve düzenli olarak takdir edilmelidir,
  • Otizmli bireyler mecaz anlatımları anlamayabilir. Bunun için ona ne demek istendiği basit bir dille aktarılmalıdır,
  • Otizmli çocukların sağlığına dikkat edilmeli ve belli aralıklarda doktor kontrolüne götürülmelidir,
  • Çocuktan beklenilen davranışların sebepleri ona açıklanmalıdır. Çünkü neyi niçin yapması gerektiğini anlamak bu çocuklar için daha zor olabilir,
  • Bu bireylere karşı otoriter davranışlardan kaçınmak gerekir. Bu durum aslında onların daha şiddet eğilimli olmasına ve kötüleşmesine neden olabilir,
  • Ceza vermekten kaçınmak otizmli bireylerin gelişimi açısından çok önemlidir. Bu durum onların kaygısını artırır ve tedavi sürecinin olumsuz anlamda etkilenmesini sağlayabilir,
  • Otizmli çocuğa düzenli olarak ilgi gösterilmeli, her zaman anlayışlı ve sıcak davranışlar sergilenmelidir,
  • Onlara her zaman sevgiyle ve pozitif düşüncelerle yaklaşılmalıdır,
  • Bu çocukların ailelerinden en fazla ihtiyaç duyduğu şey sevgi ve anlayıştır. Onları anlayarak çocuğun özel durumunu kabul etmek ise son derece önemlidir.

Otizm Bireylerin Ailesi Nasıl Davranmalıdır?

Otizm tanısı konulduktan sonra aileler çok büyük bir görev düşmektedir. Çocuklara otizm tanısı konulan anne ve babalar çok büyük üzüntü hisseder. Bu durumdan ruhsal olarak etkilenmeleri de son derece normaldir. Ancak ailelerin kendi ruh ve beden sağlığını koruması, çocuğa faydalı olma açısından son derece önemlidir. Otizmli çocuğun hayata kazandırılması konusunda en büyük destekçi her zaman ailesidir. Aileler gerektiğinde bir ruh sağlığı uzmanından profesyonel yardım alabilir.

Otizmli bir çocuğu olduğunu öğrenen ailelerin çocuğun eğitim programlarına dâhil olmasını sağlaması gerekir. Çocukların takip edilmesi, yapılması gerekenleri ve ortaya çıkacak sorunlarla ilgili bilgileri alanında uzman kişilerden ve güvenilir kaynaklardan mutlaka almalıdır. Bu yüzden bir çocuk psikiyatrisinin takibinde olmak ve gereken özel eğitim adımlarını tek tek belirlemeleri tavsiye edilir.

Otizmli çocuğu olan diğer ailelerin yer aldığı eğitim programlarıyla irtibat içerisinde olmak her zaman çok daha faydalı olacaktır. Çocuğun eğitim sürecinin daha iyi bir şekilde takip altına alınması gerekir. Ayrıca aileler sürekli bu sürece etkili şekilde dahil olmalı ve zihinsel gelişiminin önü mutlaka açmalıdır. Ailenin eğitim programının içinde olması, çocuğun sosyal iletişim becerilerinin gelişimine katkı sağlaması ve sorunlu olan davranışların değiştirilmesi konusunda son derece önemlidir. Ayrıca ailelerin bunun farkında olması gerekir; çocuk sadece hafta iki kez özel eğitim merkezine gider ve zamanın geri kalanını ise hep ailesiyle beraber geçirir. Bu yüzden özel eğitim merkezinde yapılan aktivitelerin evde düzenli olarak mutlaka tekrar edilmesi şarttır.

Otizmli çocuğu olan ailelerin evde tekrar etmesi gereken aktiviteler ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Çocuğu uzun süre boyunca kendi haline bırakmadan, TV izletmeden yaşına uygun aktiviteler yapmak ve oyun oynamak, ayrıca sürekli onunla konuşarak etkili iletişim içerisinde olmak,
  • Çocuğa sürekli olarak ismiyle seslenmek. Özellikle göz hizasına inerek adıyla seslenmek çok işe yarar. Bazen elinizde ses çıkaran bir nesne olsun ve bu nesneyi göz hizasına getirerek ona ismiyle seslenin. Baktığında ise alkışlayarak, ödül olsun diye sevdiği bir yiyecek verin,
  • Basit komutları ona öğretmeye çalışın. İsmiyle seslenin ve baktıktan sonra gel deyin. Eğer çocuk yanınızda gelirse ''aferin, ne güzel geldin'' diyerek sevdiği yiyecekten bir küçük parça verin, alkış yapın ve gülümseyin. Eğer yanınızda gelmezse, elinize gel işareti yaparken yine ''gel'' deyin. Bu şekilde yanınızda gelirse aynı şekilde onu ödüllendirin. İşaretle gösterdiğiniz halde yine gelmezse, yanına gidin ''gel buraya'' diyerek çocuğun elinden tutun ve bulunduğunuz yerine getirin. Bu şekilde yine ödüllendirmeyi unutmayın. Çocuğun yavaş ilerleme kaydedeceğini unutmayın ve her zaman sabırlı olun,
  • Çocuk bir komutu öğrendikten sonra, bir başka komutu öğretim aşamasına geçin (tut, gel, al gibi),
  • Çocukla gün içerisinde sık sık yaş grubuna uygun olan oyunlar oynayın. İlk etapta özellikle basit oyunlar oynamaya çalışın. Oyun oynarken abartılı yüz ifadeleri ve sesler kullanmaya özen gösterin. Örneğin, araba çalıştırırken yüksek sesle araba sesi çıkartın ya da top oynarken çocuk topu size attığında ''yaşasın, topu çok iyi attın'' diyerek sevindiğinizi belli eden coşku dolu ifadeler kullanın,
  • Lego yapma, top oynama, araba sürme gibi oyunlar otizmli çocuklarda başlangıç olarak son derece idealdir,
  • Oyunlara nesne isimlerini söyleyerek başlayabilirsiniz. Sonrasında ise oyunu kurmaya ve bu oyuna çocuğu dâhil etmeye çalışın. Zaman içerisinde çocuğun oyunda var olduğunu ve keyif almaya başladığını görebilirsiniz.

Otizmli çocukların kelime kullanımını artırmak için mümkün olduğu kadar çok kelime tanımaları gerekir. Bunun için ise hayvanları, nesneleri, renkleri, şekillerle beraber göstermek ''Ali bak bu renk kırmızı, Ali bak bu bir elma, Ali bak bu bir at'' diyerek net bir şekilde ifade etmek, sonrasında söylediğiniz rengi, nesneyi, hayvanı bir kutu içerisinde atmak istemek; her seferinde de gülerek coşku dolu alkışlamak ve ödüllendirmek gerekir. Örnek vermek gerekirse; çocuğun yüz organlarını tanıması için çalışırken, ''Ali, burun nerede?'' diye soru sorabilirsiniz. Sonrasında elinizle burnunuzu gösterip, sonra onun elini tutarak, onun burnuna dokunun. ''İşte burun'' deyin ve onu alkışlayın. Bunları sık sık yapmak gelişim açısından oldukça işe yarar.

Otizmli çocukların öfke nöbetleri, genel olarak istedikleri bir şey yapılmadığında, kafalarında kurdukları düzen bozulduğunda, kendilerini baskı altında hissettiklerinde, bazen de sebebini yetişkinlerin anlayamadığı ya da bilemediği zamanlarda ortaya çıkabilir. Öfke nöbetleri ve saldırgan tavırlar, otizmli bireylerin çevresinde olup biteni anlayamamasından dolayı yaşadığı gerilimin sonucunda ortaya çıktığı düşünülür. Böyle bir gerilimle çocukların ilişkilerini bozması, çevresindeki insanları çaresiz bırakması hatta korkutması da kaçınılmaz olacaktır. Ayrıca bu davranışlar otizmli bireylerin öğrenme yaşantısını de olumsuz anlamda etkiler. Bu yüzden ailelerin otizmli çocuklarına nasıl yaklaşması gerektiği konusunda gerekli bilgilere sahip olması çok önemlidir.

Otizmli Bireyler İçin Etkili Özel Eğitim Terapileri Meryem Yerli 'de

Otizmli bireylerin arabaya binme, dışarı çıkma, market alışverişi yapma sırasında öfke nöbeti yaşadığı görülebilir. Otizmli çocukların duyuları çok hassastır be sesten, ışıktan ve kokudan aşırı derecede etkilenirler. Böyle bir durumda aile olarak sakın bir tutum sergilemek, ışıklı ortamdan uzaklaşmak, basit kelimeler kullanarak onu anladığını göstermek işe yarayabilir.

Meryem Yerli; söz konusu otizm spektrum bozukluğu ve diğer bir takım gelişimsel bozukluk yaşayan çocuklar olduğunda etkili özel eğitim programlarını hayata geçiren son derece nitelikli bir kurumdur. Her çocuğun ihtiyacına yönelik tedavi ve terapi uygulamalarını sıcak yuva ortamında sunan kurumumuzun çalışanları için her çocuğun geleceği son derece önemlidir. Sizde çocuğunuza bir iyilik yapmak ve kişiye özel tedavi seçeneklerinin sunduğu ayrıcalıktan faydalanmasını sağlamak için web sitemizi ziyaret edebilir ve hemen alanında uzman ekibimizle irtibata geçebilirsiniz. Özel eğitimde kalite ve güven odaklı hizmetin tek adresi: Meryem Yerli.

İletişim Formu