Dürtü kontrol bozukluğu; çocuğun kendini kontrol edebilme yeteneğinden yoksun olması ve çevresinde bulunan her şeye karşı zarar verecek davranışlarda bulunduğu ruhsal bir sağlık sorunu olarak karşınıza çıkar. Bu durum ani dürtüler ile hareket etmeye yol açarken, genel olarak istenmeyen zararlı sonuçların ortaya çıkmasına neden olur. Tedavi yöntemleri arasında ise ilaç tedavisi, bireysel terapi ve davranış değişikliği stratejileri söz konusu olabilir.
Bu bozukluk çocukların günlük hayatta ve sosyal ilişkilerde çok ciddi sorunlara neden olabilir. Ancak doğru tanı alınması ve etkin tedavi yöntemlerinin hayata geçirilmesi ile dürtü kontrol bozukluğu kontrol altına alınabilir ve bu sayede bireyin yaşam kalitesi arttırılabilir.
Dürtü kontrol bozukluğu; çocukların bazı nedenlerden kaynaklı olarak davranışlarını kontrol edememesi ve başka insanlara zarar verecek davranışlardan keyif almasını içeren bir davranış bozukluğu olarak nitelendirilir. Dürtü kontrol bozukluğu yaşayan çocuklar kendi davranışlarını kontrol edememeye başladığında, istemsiz bir şekilde çevresinde bulunan her şeye zarar vermeye başlar. Çevresine verdiği bu zarar kişiye haz verirken, ayrıca bu durumun kronik olacak psikolojik sorunlara neden olabileceği bilinmelidir.
Günümüzde sıklıkla yaşanan dürtü kontrol bozukluğuna bakıldığında, bu kişilerde dikkat çeken ilk belirtinin öfke nöbetleri olduğu görülür. Bu rahatsızlığı bulunan çocuklar dürtülerini hiçbir şekilde kontrol altında tutamaz. Dürtü kontrol bozukluğuna sahip kişilerin dürtülerine ve buna bağlı olarak eylemlerine hakim olmamasından kaynaklı kendisine ya da başkalarına zarar vermesi kaçınılmazdır.
Dürtü kontrol bozukluğuna sahip olan çocuklar, diğer yandan bu davranışlar sergilerken olayların sonuçlarını göz önünde bulundurmadan hareket ederler. Bu yüzden dürtü kontrol bozukluğu günlük hayatın içerisinde ve sosyal çevrede çok ciddi sorunların yaşanmasına neden olabilir. Ancak doğru tedavi yöntemleri hayata geçirildiğinde dürtü kontrol bozukluğu yönetilebilir ve çocuğun daha sağlıklı bir hayatı olması sağlanabilir.
Bir çocuk dünyaya gözlerini açtığı ilk andan itibaren tamamen kendi dürtülerine göre hareket eder. Ancak aile üyeleri ve sosyal çevresi sayesinde zaman içerisinde dürtülerini kontrol etmeyi öğrenirler. Çocuklar, yaptığı davranışların başka insanları nasıl etkileyeceğini çok fazla bilmezler. Bu yüzden eylemleri hep kendi isteklerinden yola çıkarak hayata geçirirler. Çocuklarda ortaya çıkan bu dürtü kontrol bozukluğu yaşam kalitesini olumsuz anlamda etkiler. Bu çocuklar sık sık konuşmalara müdahale eder, davranışlarının nelere yol açabileceğini düşünmez, sıra beklemez ve olur olmadık zamanlarda çığlık atarlar.
Dürtüsel nedir sorusu, çocukların hiçbir şekilde kural tanımazlığı olarak ifade edilebilir. Çocuklarda gözlemlenen korkusuz davranışlar ya da hiperaktivite belli dönemler içerisinde normal kabul edilebilir. Ancak bu durumun ilerleyen yaş aralığında gözlemlenmesi işletin psikolojik boyuta taşındığının bir göstergesi olabilir. Hem çocuklarda hem de yetişkinlerde gözlemlenen dürtü kontrol bozukluğu; kişilerin hem sosyal yaşamını hem de iş hayatını olumsuz yönde etkileyebilir.
Özellikle çocuklarda ortaya çıkan bu durum, çocukların eğitim ve öğretim hayatını çok olumsuz yönde etkiler. Nitekim dürtüsellik çocukların okulda odaklanma sorunu yaşamasına, yersiz ve zamansız davranışlar sergilemesine ve genel olarak otoriteye karşı gelmesine neden olur. Dolayısıyla böyle bir tutum sonrasında eğitim hayatından başarısızlıklar kaçınılmazdır.
Dürtü kontrol bozukluğu bulunan bireyler genel olarak dış dünyaya çok dönük ve sosyal bir karaktere sahiptir. Bunun nedeni ve sonucu hiçbir şekilde düşünmeden kendilerini ortaya atmasına neden olabildiği söylenebilir. Genel olarak etrafında yer alan diğer insanların nasıl hissettiğini düşünmeyen bu kişiler, dürtüsel bozukluktan kaynaklı sosyal ortamlardan dışlanmak istenebilir.
Dürtü kontrol bozukluğu testi; genel olarak alanında uzman bir psikiyatrist ya da psikolog tarafından yapılan kapsamlı bir değerlendirme sürecidir. Teşhis konulan bireyin ön plana çıkan belirtileri, yaşam, geçmişi, davranışları ve aile öyküsü üzerinden odaklanılması önceliklidir. Dikkate eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ya da diğer tüm zihinsel sağlık sorunları ile bir arada görülen durumlar dikkate alınır.
Bu değerlendirme süreci genellikle standart kriterlere dayanarak bireyin dürtü kontrolündeki zorlukları tespit ederek bir tanı konmasını hedefler. Teşhis sonrasında ise bireyin tamamen kişisel ihtiyaçlarına uygun bir tedavi planı oluşturulur. Bu plan ise genel olarak davranış terapisi, psikoterapi, aile terapisi ve gerektiğinde ilaç tedavisini içerebilir.
Dürtü kontrol bozukluğu çeşitleri ise kendi içerisinde farklı psikolojik sorunları içermesi ile ön plana çıkar. Bunların en başında ise her zaman kleptomani, piromani ve trikotilomani gelir. Bu dürtü kontrol bozukluğu çeşitleri şu şekilde açıklanabilir:
Kleptomani: Kleptomani, kişinin bir şeyleri çalma dürtüsüne hâkim olmakta zorlandığı bir zihinsel durum olarak karşınıza çıkar. Bu kişiler yaptığı hırsızlıktan sonrasında çok pişman olsalar bile bu dürtüye karşı koyma konusunda büyük ölçüde zorluk çekerler. Bu dürtü bozukluğu, düzenli olarak uygulanan terapi ya da ilaç tedavisi ile kontrol altına alınabilir. Kleptomani günümüzde yaklaşık %0,6 yaygınlığa sahiptir,
Piromani: Yangın çıkarma dürtüsünü kontrol altına alamama durumudur. Piromani, çok nadir görülen bir zihinsel dürtü bozukluğudur. Piromani olan kişiler yangın çıkarma eyleminden önce son derece gergin olurlar. Yaygın çıkarmanın çok zararlı bir eylem olduğunu bilseler bile bu dürtülerine karşı kıyamazlar. Çok nadir olarak görülen piromaninin erkeklerde görülme ihtimali kadınlara göre çok daha fazladır,
Trikotilomani: Kişinin takıntı haline getirerek kendi saçını yolduğu bir zihinsel sağlık sorunudur. Bu durum ilerlemeye başladığından kişinin yaşamı çok olumsuz etkilenir,
Aralıklı patlayıcı bozukluğu: Dürtüsel olarak öfke patlamalarını içine alan bir durumdur. Yaşanan bu öfke atakları kişinin çevresine ve kendine çok zarar verebilir. Herhangi bir sıkıntı ya da hayal kırıklığı durumuna karşı yok denecek kadar az toleransa sahiptir. Öfke patlamaları fiziksel ya da sözlü saldırganlık olarak görülebilir. Aralıklı patlayıcı bozukluğu ise yaklaşık %2,7 oranında kendini gösterir,
Davranış bozukluğu: Davranış bozukluğu yaşayan kişiler çevresinde bulunan insanlara karşı çok sık bir şekilde saldırgan davranış sergiler. Davranış bozukluğu genel olarak ergen ve çocukların %4'ünde yaygındır,
Karşı gelme bozukluğu (KGB): Otorite sahibi olan kişilere bir şekilde karşı gelme durumunu ifade eder. Karşı gelme bozukluğu yaşayan kişiler karşısındaki kişilere düşmanca tavırlar sergiler ve bu bozukluk çocuk ve ergenlerin %3,3'ünde görülür,
Dikkat eksikliği bozukluğu (DEHB): Çocukluk döneminde çok sık görülen DEHB; çocuklarda hiperaktivite, dikkatsizlik ve dürtüsel konuda sıkıntı yaşanmasına neden olur. Genel olarak erken çocukluk döneminde tanısı konan dikkat eksikliği bozukluğu, çoğunlukla yetişkinlik dönemine kadar sürer. Dikkat eksikliğine sahip olan bireylerin davranış, düşünce ve duygularını yönetme konusunda zorluk çektiği söylenebilir.
Dürtü kontrol bozukluğu genel olarak genetik, çevresel ve biyolojik olmak üzere üç farklı etkenden kaynaklı ortaya çıkabilen bir durumdur. Ancak dürtü kontrol bozukluğunun kesin olarak neden kaynaklandığı bilinmemektedir. Bu durumun neden kaynaklandığı günümüzde araştırılmaya devam eder. Söz konusu etkenler şu şekilde sıralanabilir.
Genetik: Yapılan birçok araştırmaya göre biyolojik ebeveynlerden kaynaklı dürtü kontrol bozukluğuna sahip olabildiği görülür. Bu durumda genetik etkenler, dürtü kontrol bozukluğunun oluşmasında önemli bir rol oynar,
Çevre: Düşük sosyo-ekonomik durum, çocukluk döneminde yaşanan istismar, şiddet, akran zorbalığı, ihmal gibi durumlar çocuklarda dürtü kontrol bozukluğunun ortaya çıkmasına neden olabilir,
Biyoloji: Kişilerde bulunan hormon aktivitesinin anormal değişikliklerde olması, dürtü kontrol bozukluğuna neden olabilir.
Dürtü kontrol bozukluğu genel olarak aşırı derece yemek yeme, sık yaşanan öfke patlamaları, fiziksel olarak şiddet eğiliminde olmak ve kendine zarar verebilecek hareketler sergilemek gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Ancak her dürtü bozukluğunun birbirinden farklı belirtileri olabileceği bilinmelidir. Dürtü kontrol bozukluğu yaşayan çocuklar bu davranışların uygun olmadığını bilseler bile buna engel olma konusunda zorluk çekerler.
Bu kişiler davranışlarını sergilenmeden önce yüksek bir gerilim içerisinde girer. Bu davranışları sergiledikten sonra genel olarak geçici bir rahatlama hissederler. Dürtü kontrol bozukluğuna sahip olan kişiler kırgınlıklarını başka insanlara dışa dönük şekilde gösterme eğilimindedir. Ayrıca dürtü bozukluğunun ön plana çıkan belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Farklı sebeplerden kaynaklı oluşabilen dürtüsellik, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluklarının bir belirtisi olarak görülür. Ancak DEHB olarak tıp literatüründe bu rahatsızlık ifade edilir. Çocukluk döneminden itibaren kendini gösterebilen bu durum, ergenlik dönemine ya da yetişkinlik çağına kadar devam edebilir. Dürtü kontrol bozukluğunun diğer belirtileri ise şöyledir:
Dürtü kontrol bozukluğu ilk olarak ebeveynlik stratejilerini ve terapi yöntemlerini içeren bir tedaviyi içerir. Dürtü kontrol bozukluğunda aktif olarak kullanılan tedavi yöntemleri ise şu şekilde sıralanabilir:
Ebeveyn yönetimi eğitimi: Ebeveyn ya da bakıcının çocukların davranış şekillerini geliştirmesinde yardımcı olduğu bir tedavi seçeneğidir. Bu terapide amaç, olumlu tüm davranışlarının ödüllendirilmesi sayesinde bir disiplin oluşturur,
Multisistemik terapi (MST): Bu terapi sayesinde olumlu davranışlara teşvik etmek için ailenin en güçlü yönlerini kullanır. Kişinin olumsuz olan davranışlarını azaltarak, olumlu davranışları güçlendirmek için ebeveyn ve terapist bir arada çalışır,
Bilişsel davranışçı terapi (BDT): Bu tedavi yöntemi ise hedefe yönelik uygulanan bir psikoterapiyi içerir. Terapistler bu yöntemi, ebeveynlerle beraber kullanır. Bilişsel davranış terapisi, dürtü kontrol bozukluğu sorunu yaşayan kişilerin duygu ve düşüncelerine daha yakından bakmasını sağlar. Bu sayede her türlü olumsuz düşünce ve davranışların yerine daha sağlıklı bir düşünce yapısını benimsemek mümkün hale gelir.
Dürtü kontrol bozukluğunda ilaç tedavisi ile alakalı ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) hiçbir ilaca onay vermez. Bu yüzden dürtü kontrol bozukluğu tedavisinde genel olarak ebeveyn stratejisi ve etkili terapiler uygulanır. Dürtü kontrol bozukluğu için en faydalı olan ebeveynlik stratejileri ise şu şekilde sıralanabilir:
Dürtü kontrol bozukluğu tedavi süreci genel olarak bireysel ihtiyaçlara ve belirtilere dayanır. Bu noktada doğru özel eğitim merkezinin tercih edilmesi atılması gereken en önemli adımlardan biridir. Aksi takdirde beklentileri karşılayan hizmete ulaşmak çok daha zordur.
Dürtü kontrol bozukluğu tanı ve tedavisi konusunda her zaman üst düzey kalite standartlarında çalışma prensibine sahip olan Meryem Yerli; sektörde danışanlarına her zaman huzur ve güven ortamı sunmasından kaynaklı her geçen gün gelişmeye ve büyümeye devam eder. Meryem Yerli kalitesini deneyimlemek ve daha sağlıklı bir yaşama merhaba demek için hemen web sitemizi ziyaret edebilir ve alanında uzman ekibimizle irtibat kurabilirsiniz. Özel eğitimde kalite ve güvenin tek adresi olan Meryem Yerli beklentileri karşılayan hizmet anlayışı ile farkını ortaya koymaya devam ediyor.