Otizm spektrum bozukluğu yaşayan çocuklarda zaman zaman bazı davranış sorunları görülür. Anne ve babaların çocuklarında görülen bu davranış bozukluklarına karşı yeterince bilgi sahibi olması ve bu davranışların önüne geçmek için bir takım davranış değiştirme yöntemlerine başvurması pozitif açısından çok önemli etkiler yaratır.
Otizm tanısı alan birçok bireyde kendine zarar verme eğilimi söz konusudur. Bu davranış sorunlarının birbirinden farklı pek çok nedeni olabilir. Ancak düzenli ve zamanında eğitim ile bu sorunlar büyük ölçüde azaltılabilir. Başına bazı nesnelerle vurma gibi zarar veren eylemler sergileyen otizmli çocuklar, çevresine karşı saldırgan davranışlar sergileyebilir. Önlem alınmadığı sürece çocukların gelişimi olumsuz anlamda etkilenir. Davranış değiştirme yöntemleri uygulamak ise bu noktada son derece önemlidir.
Otizm; beyin ve sinir sisteminin farklı bir yapıya sahip olmasından kaynaklı ortaya çıktığı kabul edilen, iletişim ve sosyal etkileşim sorunları, kısıtlı ilgi alanları ve tekrar eden davranışlarla ortaya çıkan nöro gelişimsel bir bozukluk olarak nitelendirilir. Başka insanlarla etkileşim içerisinde olmaya engel olan ve kişinin kendi iç dünyasıyla baş başa kalma eğiliminde olmasına neden olan otizm, genel olarak yaşamın ilk 3 yılında ortaya çıkar. Bireylerin sosyal etkileşim, iletişim ve davranışları bu sorundan kaynaklı olumsuz anlamda etkilenir. Bu bozukluktan kaynaklı otizmli bireylerde problemli davranışların daha fazla olabildiği ifade edilir. Uygulanacak olan rehabilitasyon programları ve özel eğitim tedavileri ile otizmin yarattığı davranış bozukluklarının etkilerini minimize etmek mümkün olabilir.
Problemli davranışlar; genel olarak çocuğun eğitim, öğrenim, beceri geliştirme ve iletişim becerilerini geliştirme sürecini olumsuz etkileyen, kendisine ya da çevresine zarar vererek rahatsızlık vermesine neden olan davranışlar bütünüdür. Bu gibi davranışlar genel olarak okul öncesi eğitiminde ya da okul çağında ortaya çıkar. Önlem alınmadığı takdirde çocukların gelişimlerinin olumsuz şekilde etkileneceği unutulmamalıdır.
Otizmli çocuklarda problemli davranışlar genel olarak 10 yaş altında ortaya çıksa bile, çocukluğun her evresinde görülebilir. Bu davranışların altında yatan birçok sebep olabilir. Çocuğun sahip olduğu psikolojik özellikler, aile ortamında yaşadığı durumlar, otizmden kaynaklı okulda yaşadığı sorunlar, kötü rol model alma gibi birçok etken bu çocuklarda sürekli olarak tekrar eden olumsuz davranışların ortaya çıkmasına neden olabilir.
Otizmli çocuklarda değiştirilmesi gereken davranışların etkileri şu şekilde sıralanabilir:
Otizmli çocuklarda genel olarak görülen sorunlu davranışlar şu şekilde sıralanabilir:
Otizmli çocuklar bu problemli davranışların birini bile gösteriyorsa, en uygun olan eğitim yöntemi ile davranışın ortadan kaldırılması tavsiye edilir. Bu sayede davranışın tekrarlanmasının önüne geçilerek çocukların hem kendine hem de çevresine zarar vermesinin önüne geçilir. Bu konuda uygulanması gereken yöntemler ise problemli davranışı değiştirme yöntemleri olarak nitelendirilir.
Otizmli çocuklarda görülen sorunlu davranışların önüne geçilirken, onlarda bir korku yapmamaya dikkat edilmesi gerekir. Fiziksel ya da psikolojik şiddet yöntemleri, davranışları kısa vadede önleyebilse bile uzun vadede çok daha önemli sorunların ortaya çıkmasına neden olur. Bu yüzden korku ve şiddet unsuru yaratacak her türlü davranıştan kaçınmak gerekir. Bu anlamda uygulanabilecek davranış değiştirme yöntemleri şu şekilde sıralanabilir:
Otizmli çocuklarda problemli davranışlar, özel eğitimler sayesinde engellenebilir. Bunu sağlamak için kararlı olmak ve çocuğa zaman tanımak çok önemli bir faktör olarak bilinir.
Otizm teşhisi, erken çocukluk döneminde 14. Aydan itibaren konulabilir. Bu durumun tespit edilmesi bazı vakalarda bu kadar erken olurken, bazılarında ise 3-4 yaşına kadar tespit edilemeyebilir. İyi bir şekilde gözlem yapan ve çocuk yetiştirme sürecinde bilinçli olan aileler çocuklarındaki belirtileri daha erken safhalarda fark ederek erken teşhisin hızlanmasını sağlayabilirler.
Bebeklik döneminde değerlendirme yapıldığında, otizmin erken teşhisi ile ilgili özellikle sosyal belirtilere dikkat edilmesi çok önemlidir. 15. Aya kadar göz teması kuramama, yüz ifadesi donukluğu, taklit etmeme ve sıradışı motor bulguları mutlaka dikkate alınmalıdır.
Otizm spektrum bozukluğu tedavisinde amaç, hastada fark edilen değişikliklerin ve ailenin yaşadığı sorunların azaltılması ve buna bağlı olarak hastanın yaşam kalitesi ile işlevsel bağımsızlığını artırmaktır. Bu durumda otizmin tek bir tedavi yöntemi yoktur ve genel olarak bu tedaviler çocuğun ihtiyaçlarına bağlı olarak ayarlanır. Küçük yaşlarda başlanan, yoğun ve düzenli bir özel eğitim programı ile davranış terapilerini hayata geçirmek; çocukların kendine bakabilme, sosyal ve iş yetileri kazanabilmesine ve olumsuz davranışlarını minimize ederek sağlıklı bir yetişkin olabilmesine yardımcı olur. Bu noktada etkili yaklaşımlar arasında uygulamalı davranış analizi, yapısal öğretme, gelişimsel modeller, konuşma ve dil terapisi, sosyal yetiler terapisi ve ergoterapi yer alır.
Meryem Yerli; söz konusu otizmde davranış değişikliği olduğunda üst düzey kalite standartlarında tedavi yöntemleri ile rakiplerinden hep bir adım öne çıkmayı başarmış olan nitelikli bir kurumdur. Uzun süredir bu alanda fark yaratan çalışmalara imza atan Meryem Yerli'nin alanında uzman kadrosu için önemli olan bu çocukları sosyal hayata kazandırmak ve onlara fayda sağlayan tedavi ve terapileri uygulamaktır. Bu noktada çocuğunuza bir iyilik yapmak ve onu Meryem Yerli kalitesiyle tanıştırmak için web sitemizi ziyaret etmek ve irtibat numaralarımızı kullanarak ekibimizle iletişim kurmak yeterlidir. Özel eğitimde kalite ve güvenin tek adresi olan Meryem Yerli, sağlıklı bireylerin yetiştirmek için gereken her şeyi yapmaya devam ediyor.