Otizmde 0- 24 ay gelişimsel belirtiler, her çocukta birbirinden farkı seyreder. Çocuklarda otizm belirtileri denildiğinde, her çocukta farklı davranışların ortaya çıktığı görülebilir. Buna bağlı olarak birbirinden farklı gelişimsel özellikleri olmasından kaynaklı, en ağırından en hafifine kadar hepsi spektrum içerisinde değerlendirilen durumlardır. Bazı otizmli çocuklarda otizm belirtileri daha yoğun bir şekilde seyrederken, diğer çocuklarda bu belirtiler çok nadir ya da hiç görülmeyebilir. Bazı otizm belirtileri zaman içerisinde kaybolabilirken, yerine farklı davranışların geçmesi de mümkün olabilir.

otizmde-0-24-ay-gelisimsel-belirtiler.jpg

Otizmde Erken Tanının Önemi

Otizm spektrum bozukluğunun günümüzde kesin tanısının konulabilmesi için kullanılan herhangi bir yöntem yoktur. Gözlemlere dayanarak çocuğun ailesinden bilgiler almanın tanı koymak için önemli olduğunu bilmekte fayda vardır. Bu noktada tüm otizm belirtilerinin bir çocukta görülmesi şart olan bir durum değildir. Söz konusu belirtilerde biri ya da birkaç tanesinin ortaya çıkması durumunda, en kısa zaman içerisinde çocuk psikiyatrları ve çocuk nörologları tarafından çocuğun değerlendirilmesi gerekir.

Otizm;çocuğun öğrenme yeteneğinin direkt olarak etkilendiği dönem olan erken çocukluk dönemi, özellikle hayatın ilk 5 yılı içerisinde beyin gelişiminin en hızlı ilerlediği dönem olarak kabul edilir. Bu yüzden özellikle erkek çocukluk döneminde, çocukların mutlaka düzenli olarak beyin ve sinir sisteminin uyarılması gerekir.

Otizmde erken tanı sonrası atılması gereken en önemli adımlardan biri, özel eğitim desteği ile otizmli çocuğun ihtiyacına yönelik olarak planlanan tedavi planlamaları ile gelişimsel açıdan mümkün olduğu kadarıyla yaşıtlarına göre davranmasını hedeflemektir. Otizm her ne kadar hayat boyu süren tam olarak iyileşmenin mümkün olmadığı bir bozukluk olsa bile, erken çocukluk döneminde yoğun bir şekilde özel eğitim alan çocukların gösterdiği belirtilerin olumlu yönde belirgin değişiklikler olduğuna dair bilimsel araştırmalar söz konusudur. Bu araştırmalara göre düzenli olarak özel eğitim alan çocukların %70’e varan düzelmeler olabileceği ifade edilir.

Otizm tanısı koyabilmek için genel olarak çocuğun 3 yaşını tamamlamış olması beklenir. Ancak yapılan araştırmalara göre, otizm tanısının 18 aydan itibaren de konulabildiğini görülür. Otizmin varlığına dair şüphe uyandırıcı herhangi bir belirti fark edildiğinde, bu alanda uzman kişiler tarafından çocuğun en kısa süre içerisinde değerlendirilmesi gerekir. İlk 24 ay içerisinde bebeklerde otizm olduğuna işaret eden belirtiler şu şekilde sıralanabilir:

  • Dünyaya gelen bebeklerin ikinci aydan itibaren  dinleme ve göz temasında kısıtlılık,
  • 4- 5. Aylarda anne ve babaya neşeli ses ya da gülücükler eşliğinde karşılık vermemesi,
  • 8- 9. Aylarda karşılıklı olarak bebekle iletişim kuramamak (işaret etmek yerine yetişkinin elini kullanarak göstermeye çalışmak, işaret edilen yere bakmamak)
  • 12. Ayda en az iki kelime ile iletişim kuracak derecede iletişim becerilerinin gelişmemesi, anne- babanın yüz ifadelerini ya da sesini taklit etme yeteneğinin olmaması,
  • 16. Ayda problemleri çözmeye dayanan karmaşık işlemler yapamamak,
  • 24. Ayda taklit oyunlarını oynayamamak,
  • 36- 48 ay arası kim, nerede ve niçin gibi sorulara cevap verememek,
  • Daha önce kazanılmış olan becerilerinin kaybedilmesi.

Bu yaş grubunda otizm tanısı koymak ve otizmden şüphelenmek oldukça zor olabilir. Ancak bazı belirtiler dikkat çeker. Ayrıca otizmde 0- 1 yaş arası bebeklik döneminin diğer belirtileri şu şekildedir:

  • Bebekler 1 aylık olduktan sonra, özellikle bakım vereniyle sürekli göz teması kurmaya başlar. Onların gülümsemesine çok rahat bir şekilde gülümseme ile karşılık verebilir durumdadır. Otizmde bebekler çok az göz kontağı kurar, seslenmeye ve gülümsemeye karşı tepkisiz kalabilirler,
  • İsimleriyle seslenildiğinde dönüp bakma eğiliminde değildirler,
  • Olumlu olan duyguları çok fazla göstermek istemezler,
  • Çok sessiz, tepkisiz, aşırı huzursuz bebekler olabilirler,
  • Kendisiyle konuşan kişilerin yüzüne bakmaz, davranış ve çıkardığı seslere karşılık vermek istemeyebilirler,
  • Tanımadığı biriyle iletişim kurarken, onun yanında yabancı kaygısı yaşadıkları görülür,
  • Mimik ve jest kullanımı oldukça azdır,
  • Bay bay yapmak gibi motor taklit becerileri gelişmemiş olabilir,
  • 8- 9 aylık bebekler için ‘’cee- ee’’ oyunu son derece keyiflidir. Ancak otizmli bebekler bu oyuna karşı tepkisiz kalabilir,
  • 1 yaşına gelmesine rağmen, hala agulama ya da ‘’da, da, da’’ ve ‘’de, de, de’’ gibi heceleri söylemezler. Çoğu bebekte bu dönem içerisinde henüz konuşma aşamasına geçilmediği için, konuşma gecikmesine yönelik olan belirtiler hemen fark edilmeyebilir,
  • Kanat çırpma gibi garip hareketler yapabilir,
  • Bebekler genellikle renkli, ses çıkaran ve farklı dokuya sahip objelere karşı çok fazla ilgi duyar. Otizmde ise hiç beklenmedik objelere karşı ilgi duyduğu görülebilir,
  • Bebekler genellikle temas kurmaktan, kucağa alınmaktan çok hoşnut olurlar. Ancak otizmli bebekler için kucağa alınmak, fiziksel temas kurmak rahatsız edici olabilir.

Bebek 1 yaşına geldiğinde, artık belirtilerin biraz daha belirginleşmeye başladığı döneme girdiği söylenebilir. 1- 2 yaş döneminde otizm belirtileri ise şu şekildedir:

  • Konuşurken göz teması kurmaktan kaçınma ya da çok az kurma,
  • Seslenildiği zaman, ismine dönüp bakmama,
  • Tanımadığı biri ile iletişim kurarken, onun yanında yabancılaşma yaşamama,
  • Ona karşı gülümsediğinizde, herhangi bir duygusal karşılık vermeme,
  • Verilen basit komutları yerine getirmeme,
  • Gösterilen şeye karşı odaklanamama,
  • Basit taklit becerilerini yerine getirmeme,
  • İstediklerini parmakla işaret ederek göstermeme,
  • Sebepsiz yere çığlık atma ya da gülme,
  • Konuşma becerisinin yaşıtlarına göre geri olması (anlamlı kelime söyleyemem)
  • Alışılmadık tekrar eden hareketler sergilemesi (El çırpma, sallanma, kanat çırpma, kendi etrafında dönme, parmak ucunda yürüme, zıplama, yan bakma gibi)
  • Dönen cisimlere karşı aşırı ilgi gösterme (çamaşır makinesi, araba tekeri gibi)
  • Nesnelere farklı şekiller kullanarak keşfetmeye çalışma (yüzüne sürerek, koklayarak ya da yalayarak)
  • Kucağa alınmaktan ve sarılmaktan hoşlanmama,
  • Bazı elbiselerin etiketlerinden ve kumaş dokusundan rahatsız olma,
  • Belli donuşlara ve seslere karşı beklenmedik tepkiler verme,
  • Sıcağa ve acıya karşı aşırı derecede dayanıklılık ya da duyarlılık,
  • Bir ışıkla ya da hareketle çok meşgul olma,
  • Nesnelere dokunmaktan kaçınma ya da onları koklama,
  • Tek tip bir gıda ile beslenme, aşırı yemek seçme (pürüzsüz ve katı besinler gibi)

Bahsi geçen belirtiler, otizmin kesin tanısı olarak kabul edilmese bile, bu belirtilerin fark edilmesi durumunda bir çocuk psikiyatrı tarafından en kısa süre içerisinde değerlendirilmesi gerekir. Otizm tanısı konulan her 5 çocukta 1’inin, bebeklik döneminde normal gelişim gösterdiğini göz önünde bulundurmakta fayda vardır.

Otizm’de Meryem Yerli Güvencesi

Otizm spektrum gibi gelişimsel bozukluklar, erken teşhis edilmediğinde bireylerin yetişkin olduğunda birçok sorunla karşı karşıya kalmasına, sosyal becerilerinin ve iletişim becerilerinin akranlarına göre çok geri kalmasına neden olabilir. Bu yüzden anne ve babaların, bebekler dünyaya geldiği ilk andan itibaren çocuğun gelişimini olması gerektiği şekilde en yakından incelemesi ve düzenli olarak sergilediği davranışları analiz etmesi beklenir. Bu noktada otizmde erken tanı koyabilmek için anne ve baba dikkati çok önemlidir.

Otizm tanısı alan çocukların hiç vakit kaybetmeden özel eğitim alması ve sosyal hayata karışması sağlanmalıdır. Özel eğitim söz konusu olduğunda her zaman nitelikli hizmet anlayışına sahip olan kurumlara gitmek çocuk için atılan en önemli adımdır. Aksi takdirde çocuk ihtiyacı olan özel eğitimi zamanında alamadığı gibi, vakit kaybı yaşaması onun daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalmasına neden olacaktır. Bu anlamda Meryem Yerli her zaman üst düzey kalite standartlarında hizmet anlayışı ile özel eğitim verirken çocuklara yuva sıcaklığını hissettirir. Alanında uzman kadrosuyla çocuğunuzun ihtiyacına yönelik bir tedavi ve terapi yöntemi planlaması yapan Meryem Yerli, çocuğunuzdaki gelişimi kısa süre içerisinde fark etmenizi sağlayacak çok etkili tedaviler uygular. Sizde çocuğunuza güven, huzur ve kaliteli bir ortam olan Meryem Yerli özel eğitim merkezi ile ona bir iyilik yapmak ve yuva sıcaklığını hissetmesini sağlamak için web sitemizde yer alan iletişim numaralarını kullanarak bize ulaşabilirsiniz. Özel eğitimde güvenin ve etkili terapi yöntemleri ile başarılı tedavinin tek adresi Meryem Yerli olmaya devam ediyor.

İletişim Formu