Çocukluk yetişkinliğe geçiş dönemi olarak nitelendirilen ergenlik; otizmli çocukların hayatı boyunca en fazla ilgiye ihtiyaç duyduğu dönem olarak karşınıza çıkar. Buna bağlı olarak otizm spektrum bozukluğu olan çocukların vücut hatlarında, ses tonlarında ve diğer birçok özelliğinde değişiklikler meydana gelir. Ayrıca bazı çocuklarda bu süreç içerisinde vücuttaki yağ oranının artmasından kaynaklanan sivilceler ve farklı sıkıntılar ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu dönemde daha fazla artış gösteren sosyal sorunlar ve arkadaş arasında etiketlemeler çocukları ve aileleri olumsuz anlamda etkiler.
Ergenlik döneminin gelişiyle beraber yaşanan bir diğer önemli değişim ise çocukların cinsel dürtüsünde yaşanan dikkat çekici artıştır. Bu dürtüyü ne şekilde doyuma ulaştıracağını bilemeyen otizmli çocuklarda saldırganlık, öfke, sinir gibi sorun yaratan durumlar görülür. Bu durumlarda ise ilaç tedavisine başlanan çocuklarda duygusal içe kapanma ve çöküntü gibi yan etkiler ortaya çıkabilir. Bu yüzden ergenlik döneminde otizmli çocukların cinsel dürtüsünü kontrol altına almayı amaçlayan ilaç tedavisi çok fazla tavsiye edilen bir yöntem değildir.
Çocuklarda gelişim ve yaş sürecine uygun şekilde gerekli olan cinsel eğitim mutlaka bu süreç öncesinde verilmiş olmalıdır. Otizmli çocuklarda bu dönemde aileleri ile beraber bir uzman desteğine ihtiyaç duyulur. Psikoloji ve fizyolojik birçok alanda değişimin ortaya çıktığı bu dönem erkek çocuklarda 14 yaş civarı başlarken kız çocuklarda ortalama 12 yaşlarda fark yaratmaya başlar. Çocuk bu dönem içerisinde sürekli olarak kendini inceler ve yaşadığı değişimleri daha net şekilde fark eder. Dolayısıyla yaşanan bu hızlı değişimlerle tek başına ne şekilde baş etmesi gerektiğini bilemez.
Otizmli bireylerin cinsel yaşantıları ise oldukça sınırlıdır. Bu bireylerde en fazla görülen cinsel deneyim ise mastürbasyondur. Bununla beraber karşı cinsi koklama, öpme, sarılma, cinsel organına dokunma gibi cinsel yönelimler de görülebilir. Öyle ki otizmli bireyler uygun yer ve zaman gözetimi yapmadan bu davranışları sergileme eğiliminde olabilirler. Bu davranışlar eğer uygun yer ve zamanda yapılırsa herhangi bir zararı yoktur. Ayrıca mastürbasyonu takıntı haline getiren bireylerin bu takıntıdan kurtulması gerekir. Bunun için yapılacak en önemli şey ise uygun olmayan yerde mastürbasyon yapmak isteyen çocuğun dikkatini başka bir yöne çekmeye çalışmaktır. Eğer dikkati başka yöne çekilmiyorsa, mutlaka alanında bir uzmandan bu konu hakkında profesyonel yardım alınmalıdır.
Her çocuk için ergenlik dönemi kendi içerisinde çok özel ve zor bir süreç olarak bilinir. Otizmli çocuklarda ise bu dönemde bazı ek problemler ortaya çıkabilir. Normal şartlarda otizmli bir çocukta ergenlik yaşına gelene kadar yaşanan birçok sorun farklı örgün eğitim, özel eğitim, aile eğitimleri alarak büyük oranda azaltılmış olur. Ancak bazı sorunlar otizmden kaynaklı normal gelişim gösteren arkadaşlara göre farklı özellikler gösterebilir ve seyri de farklı olabilir.
Ergenlik dönemi bireyselleşmenin ve kimlik gelişiminin gerçekleştiği bir dönem olarak son derece kritik bir süreçtir. Otizmli çocuklar ergenlik dönemine girdiğinde yaşıtları gibi ailelerinden bağımsızlaşma eğilimine girer. Aile ile bu durumda yaşanan çatışmalar ise bu çocuklarda saldırgan davranışlar ve öfke nöbetleri olarak kendini gösterir. Anlaşılamamanın çocuk üzerinde yarattığı bu öfke, baş etme güçlüğü ve farkındalığın artması gibi sebepler de bu duruma neden olabilir. Cinsel gelişimden kaynaklı dürtülerde yaşanan artış, cinselliği anlamlandırma sorundan dolayı davranışsal sorunlar olarak ortaya çıkabilir. Abartılı cinsel davranışlardan kaynaklı istismara kadar giden istenmeyen sorunlar yaşanabilir. Bu yüzden ergenlik döneminde otizmli çocuklara mahremiyet eğitimi ve cinsel eğitim vermek sorunların azalmasına katkı sağlayabilir. Bu dönemde yaşanan farkındalık artışı ve sorunların farkına varmak sebebiyle depresyon ve kaygı gibi sorunlarda da bir artış meydana gelir.
Daha önce otizm tanısı alan çocukların çok büyük bir çoğunluğunun ergenlik döneminde yapılan çalışmalarda sosyal ve akademik zorlukların devam ettiği, arkadaş çevresi ile etkileşime girseler bile sosyal açıdan uygun görülmeyen şekilde ilişki kurdukları ifade edilir. Tekrar eden hareket şekillerinin giderek azaldığı, ancak ritüelistik davranışların az oranda devam ettiği, planlı olmayan beklenmedik ortamlarda, farklılaşan çevre şartlarına uyum sağlama konusunda zorluk yaşamaya devam ettikleri ifade edilir. Ergenlik dönemine girilmesi ile beraber öğrenme güçlüğü, dürtü kontrol bozukluğu, okuma, dili doğru ve uygun alanlarda kullanma sorunları, karşıt olma, kurallara uymama, karşılıklı iletişim kurma zorlukları ve tuhaf davranışlar sergileme gibi sorunların görüldüğü ifade edilir.
Çocuklar büyümeye devam ettikçe otistik belirtilerde bir miktar azalma görülmesinin yanı sıra okulla alakalı yaşanan sorunların arttığı belirtilir. Sosyal sorunlar ve arkadaş çevresi tarafından etiketlenme gibi sorunlar aileleri ve otizmli bireyleri çok önemli ölçüde etkileyen sorunlar olarak bilinir.
Otizmde ergenlik konusunda yapılan araştırmalara göre okul öncesi dönemden ergenliğe ve erken erişkinlik dönemine kadar geçen sürede sosyal ve dil becerilerin değişmekle beraber bir devamlılık gösterdiği görülür. Otizm tanısı olan küçük azınlık sayılabilecek bir grup çocuğun ise üretken şekilde yaşayabildiği, kendi hayatlarını idame ettirebildiği ancak bunun dışında kalan grupta yer alan çocukların büyük bir kısmının başkalarına bağımlı olarak kalabildiği ifade edilir.
Otizmin belirtileri her bireyde çok farklı şiddette ve şekillerde seyreder. Buna bağlı olarak her bireyin farklı bir işlevsellik düzeyi ve bu bozukluğa eşlik eden farklı durumlardan kaynaklı farklı ihtiyaçları vardır. Bu yüzden hazırlanacak olan tedavi programları bireyin yaşadığı kişisel sorunları ve alanı kapsayacak şekilde bireysel olarak planlanmalıdır. Bireyin yaşından bağımsız şekilde programlanan tedavi planlamaları yapılandırılmış olan tüm öğrenim fırsatlarını içine almalıdır. Yapılandırılan davranışsal ve eğitsel müdahalelerin otizmli çocuklarda büyük ölçüde etkili olduğu gösterilmiştir. Dolayısıyla çok daha iyi bir gidişle ilişkilendirilmiştir. Davranışçı müdahaleler arasında Uygulamalı Davranış Analizi, uzun yıllardan bu yana otizmli çocuklardaki sorunlu davranışları azaltmak ve dil gelişimini mümkün olduğunca artırmak amacıyla kullanılan bir yöntem olarak karşınıza çıkar.
Yapılan araştırmalar otizmli çocuklarda 4 yaşından önce özel eğitime başladığında dil gelişimi, bilişsel ve sosyal becerilerin çok daha hızlı ilerleme kaydettiğini gösterir. Ayrıca günümüzde en önemli tedavi yöntemi olarak dikkat çeken özel eğitim içeriğinin belirlenmesi ve sonrasında düzenlenmesi ile sosyal bilişsel yetersizliklerin artık çok daha iyi bilinen otizm grubu çocuklara yüze bakışın, göz teması kurmanın artırılmasını sağlayıcı, duygularını tanıma-uygun bir dille ifade edebilmeyi artırıcı sosyal beceri eğitimlerinin verilmesi son derece önemli kabul edilir.
Otizm tanısı olan birçok bireyin erken dönemde yoğun bir terapi sürecinden fayda gördüğü bilinse bile, tedaviye beklenen yanıtı vermeyen çocukların da olduğunu ifade etmek mümkündür. Bu çocukların her biri kendi özelinde değerlendirildiğinde tedaviye yanıt ile ilişkilendirilen en önemli unsurlar; sosyal ilgi, tedavi öncesi, bilişsel kapasite, dil gelişimi ve tedaviye başlama yaşı olarak tespit edilmiştir.
Tüm bahsi geçen çalışmaların sonucunda hala otizmin en dikkat çekici ana belirtilerinin ortadan kaldırılmasını sağlayan bir ilaç tedavisi yoktur. Çalışılan ilaçların otizme eşlik eden belirtilere norokimyasal yollar aracılığı ile etki göstererek farklı düzeylerde fayda sağlar. Otizmde tedavi planlaması yapılırken hedeflenen ilk olarak bireyin gösterdiği belirtiler olmalıdır. Bu olgularda düşük dozda ilaç kullanımı sırasında bile çok daha fazla yan etkinin ortaya çıkabileceği ve dolayısıyla otizm olmayan çocuklara göre çok daha düşük tedavi yanıtları alınabileceği unutulmamalıdır.
Özel eğitim söz konusu olduğunda kalite ve güven odaklı hizmet prensibi ile rakiplerinden hep bir adım önde olmayı başaran Meryem Yerli bu alanda her zaman farklı olmayı başarmıştır. Buna bağlı olarak sizde otizm spektrum bozukluğu tanısı alan çocuğunuza bir iyilik yapmak ve onu geleceğe huzur ortamında hazırlayacak olan Meryem Yerli’nin alanında uzman kadrosu ile tanıştırmak isterseniz web sitemizi ziyaret edebilir ve irtibat numaralarımızı kullanarak hemen bize ulaşabilirsiniz. Meryem Yerli özel eğitim alanında güvenilir tek adres olmaya devam ediyor.