Konuşma gecikmesi, çocukların belli bir yaştan sonra kendini sözel olarak ifade edebilme becerisini gösterememesi olarak ifade edilebilir. Dil gelişiminde yaşanan bu gecikme; hiç konuşmama ya da yaşından beklenenden daha az sayıda kelime kullanma ya da cümle kuramama şeklinde görülebilir. Konuşma gecikmesini fark edebilmek için ilk olarak çocuklardaki konuşma gelişim basamaklarını bilmek gerekir.
Normal bir konuşma gelişimi, her çocuk arasında farklılık gösterse bile belli bir sırayı izlediği söylenebilir. Normal gelişim gösteren bebeklerde 2. Aydan itibaren başlayan agulama, 4.6 aylar arasında ‘’ba, ba ‘’ gibi hecelerin oluşturduğu babıldama şeklinde devam eder. Anlamlı bir kelime ifade etmek, genel olarak 1. Yaş itibariyle başlar ve 18. Aya kadar söylenen kelime sayısı giderek artış gösterir. Sonrasında çocuklar 2 yaşında basit iki kelimelik cümleler kurmaya başlarken, yaklaşık olarak 50 kelime kullanılabilir hale gelir. 2. 2,5 yaş civarında ise iki üç kelimelik cümleler rahatlıkla kurulmaya başlanır. 3 yaşına geldiğinde ise üç- beş kelimelik cümleler kurabilir ve konuşması artık büyük oranda başka kişiler tarafından anlaşılır duruma gelmiş olur.
Konuşma gecikmesi ile ilgili olarak ‘’4 yaşına kadar beklenmelidir’’ görüşü toplumda çok yaygın olan ve doğru bilinen yanlışlardan biridir. Özellikle otizm gibi çocuğun gelişimini her bakımdan olumsuz şekilde etkileyen gelişimsel bozukluklar söz konusu olduğunda, bir uzmana başvuru yapılmaması dil ve konuşma gelişimin olumsuz etkilenmesine neden olur. Bilinenin tam aksine, konuşma gecikmesi durumunda mutlaka bir uzman tarafından değerlendirme yapılmalı ve çocuğun dil gelişimi çok yakından takip edilmelidir.
Konuşma gecikmesinin altında yatan birçok farklı nedeni olabilir. Bu nedenlerden en sık rastlanılan ise gelişimsel konuşma gecikmesi olarak karşınıza çıkar. Ancak konuşma gecikmesi fark edildiğinde, çocuklarda dikkat edilmesi gereken durumlardan biri de otizm belirtisi olup olmadığıdır. Otizm, konuşma gecikmesinin çok önemli nedenlerden birisidir.
Otizm; sosyal etkileşimde kısıtlılık, tekrarlayıcı hareketler ve iletişim kurmak konusunda yetersizlik yaşanmasına neden olan bir bozukluktur. Konuşma gecikmesi ile beraber çocuklarda aşağıda sıralanan belirtiler fark edildiğinde, otizmde şüphelenmek ve hemen bir çocuk psikiyatrına başvurmak gerekir. Bu belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
Genellikle otizm spektrum bozukluğu yaşayan çocukların, dil gelişiminde dikkat çeken büyük bir gecikme yaşandığı görülür. Bu durum çoğu zaman anne ve babaların, gecikmeyi fark ederek uzmanlara başvurmasının nedenlerinin en başında gelir. Çocuklarda gecikmiş dil ve konuşma geliştiğinde, otizm spektrum semptomdan mı yoksa başka bir durumdan mı kaynaklı olduğunu her ebeveyn doğal olarak merak eder.
Otizm ve gecikmiş konuşma arasındaki farklar şu şekilde sıralanabilir.
Dil ve konuşma gecikmesinin otizm belirtisi olduğu durumlara, çocukta izlenen farklı önemli belirtilerinde kendini göstermesi gerekir. Söz konusu belirtilerin çocuğun yaşına uygun tutarlılıkta olması da otizm için bir risk faktörü niteliği taşır. Yani çocuğun belli zaman aralıklarında ismine biraz bakması ya da istediğinde göz temasını daha uzun tutması gibi durumlar otizmi dışlamaz.
Çocuklar belli bir yaşa geldiğinde onlarla etkili bir şekilde iletişim kurmak ve ona sosyal becerileri kazandırmak için destek olmak gerekir. Beklenen düzeyde iletişim kurmayan aileler çocuklarındaki bu farklılığı fark eder ve ilk olarak çocuk psikiyatrına ya da çocuk nöroloji hekimine başvurulması gerekir. Gecikmenin seviyesi, duruma eşlik eden diğer nörolojik ve psikiyatrik belirtiler ya da altta yatan nedenler ayrıntılı bir muayene ve değerlendirme ile tespit edilir. Bir uzmana başvuru zamanı, konuşma gecikmesinin farkına varıldığı en erken zaman olacaktır.
Konuşma gecikmesinin altında, otizmden farklı nedenlerin yatması da günümüzde çok mümkündür. Bu nedenlerden en başta akla getirilmesi gereken, çocukta ortaya çıkan herhangi bir işitme kaybı olup olmadığıdır. Bu gibi bir işitme kaybından şüphe edildiğinde, hemen bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmak gerekir. Çocukta işitme kaybı yoksa, ancak duydukları sesleri ifade etmek ve çevresindeki insanlarla iletişim amacıyla kullanamıyorsa, başka hastalıklardan şüphelenmek gerekebilir. Zekâ geriliği ya da serebral palsi gibi durumlarda da konuşma gecikmesi görülebilir. Bazı durumlarda ise çocukta ortaya çıkan konuşma gecikmesi, ilerleyen yaşlarda tanısı konulacak bir özgül öğrenme güçlüğünün öncü belirtileri arasında yer alabilir. Bunun tespitini en doğru şekilde yalnızca bir uzman yapabilir.
Dil ve konuşma gecikmesi dışında, eğer çocuk işaret ederek ve beden dili ile kendini anlatmaya çalışıyorsa, bu belirtiler otizmden uzaklaştırır. Bu durumda çocuğun sosyal iletişim kurmak için çaba sarf ettiği düşünüldüğünde otizmden uzaklaşmak normal kabul edilir. Otizmde çocuk sosyal etkileşim için oldukça isteksizdir ve çoğu zaman iletişime geçmez. Bu çabanın var olması, çocuğun sosyal etkileşim kurmaya çalıştığını, ancak bunun için dil ve konuşma becerilerini kullanmakta zayıflık olduğunu gösterir. Dolayısıyla bazı nörolojik sorunlarsa ve gelişimsel konuşma gecikmesinde karşımıza çıkması muhtemeldir.
Otizmle alakalı bir konuşma gecikmesi yaşandığında, en kısa süre içerisinde özel eğitim alması gerekir. Çocuğun sosyal yaşamını ve iletişim becerilerini doğrudan etkileyen dil ve konuşma terapisi, Meryem Yerli kalitesinde sizi bekliyor. Özel eğitimde uzun yıllara dayanan çalışma tecrübesi ve çocuğunuza verdiği değerle ön plana çıkan Meryem yerli özel eğitim söz konusu olduğunda en nitelikli hizmeti vermeye devam eder. Bu sayede kısa süre içerisinde, çocuğunuz üzerinde etki eden farkı gözlemlemek mümkün hale gelir. Sizde çocuğunuza yuva sıcaklığında ve güven ortamında, ona uygun düzenlenen terapi ve eğitim programlarıyla bir iyilik yapmak istiyorsanız Meryem Yerli web sitesine göz atarak hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz.