Son yıllarda yapılan araştırmalar, otizmde yeme problemlerinin çok sık şekilde ortaya çıktığını ve bireylerin yaşamını olumsuz etkilediğini gösteriyor. Bundan kaynaklı otizmli bireyler, beslenme alışkanlığını kısıtlayıcı bir takım davranışlara sahip olabilirler. Otizmde beslenme, tipik bir şekilde çocukların yiyecek seçiciliği davranışı sergilemesine neden olabildiğinden, çok önemli bir konu olarak kabul edilir. Sınırlı ilgi ve takıntıların beslenme alışkanlığı ile ne gibi bir ilgisi olduğu ise merak konusudur.
Otizmde beslenme sorunları, normal çocuklara göre daha şiddetli bir şekilde seyredebilir. Bu konuda yapılan tüm araştırmalar, beslenme bozukluğunun ilk başta hafif ortaya çıktığını, ancak bazı durumlarda ebeveynlerin bu zor durumu yönetmek konusunda zorluk çektiğini gösterir. Bu durum çocukta daha fazla seçici beslenmeyi tetikleyici olduğu için, iki tarafın yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilir. Şiddetli beslenme bozukluğu olan çocukların yiyecek tercihi o kadar seçici ilerler ki, bu durum artık bir bozukluk olarak nitelendirilen bir davranış kalıbıdır.
Otizmli çocuklar, tipik bir şekilde gelişim gösteren çocukların tercihlerine sahip olabileceği gibi, çok sonra bazı gıdaları reddedebilir ya da ara sıra o besinlere karşı bir öfke duygusu hissedebilirler. Otizmli çocuklar birçok durumda seçici beslenirken, bazı aşırı durumlar söz konusu olduğunda kendilerini 5 besinle sınırladıkları da görülebilir.
Otizmde yeme problemlerinin belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Otizmli bazı çocuklar; yalnızca beyaz ya da sarı renkli yemekleri sevebilir. Patates, makarna, pirinç gibi gıdaların renkleriyle ilgili seçici davrandıkları da görülür. Diğerleri ise belirli bir dokuyu tercih ederken, bazıları daha düz ya da gevrek gıdalara karşı ilgi duyabilir. Otizmli çocuklar lif kalitesi yüksek oranda ve karbonhidrat ağırlıklı besinlere çok sık rağbet gösterdiğinde, bu durum bağırsak işlevine müdahale edeceğinden kabızlığa neden olabilir. Ayrıca yeme bozukluğu olan bu çocuklar, istedikleri gıdaları alamadıkları takdirde hiç yemek yemeden günler geçirebilme eğilimine sahiptir.
Beslenmeyi yeniden öğretme imkanı sunan müdahaleler yapıldığında, otizmli çocuklar için sağlıklı ve dengeli bir diyet düzeni oluşturulabilir. Bazı otizmli çocukların bu konuda ortaya koyduğu zorlayıcı davranışlardan kaynaklı diyet programına karşı seçici davranabildiği gibi, bazıları farklı gıdaları yeme yeteneğini kısıtlayan duyusal ve motor zorluklarla karşı karşıya kalabilir. Bu motor sorunları, çiğneme ve yutkunma olarak kendini gösterebileceğinden, gereksiz pürüzsüz gıdalar için bir tercih geliştirmek mümkün olabilir.
Reflü, karın ağrısı, mide ağrısı ya da bağırsak problemleri otizmli bireylerin yeme bozukluğu geliştirmesinin bir diğer sebebi olabilir. Bu rahatsızlıkla karşı karşıya kalan çocuklar, bu ağrıları yemek yeme ile ilişkilendirdiği için beslenmekten kaçabilir. Ayrıca bu rahatsızlığını davranışsal ya da sözlü davranışlarla ebeveynlerine iletmeye çalıştıkları görülebilir. Yapılan bazı araştırmalar, özellikle sözsüz iletişim kuran otizmli çocukların, acıyı düşündüren tekrarlayıcı davranışlarla meşgul olmayı tercih ettiklerini gösterir. Aynı zamanda diğer çocuklar, kendilerine rahatsız edici gıdalar sunulduğunda kendine zarar verme ya da saldırganlık davranış sorunları ortaya koyabilir.
Otizmli bireylerin daha sağlıklı ve dengeli beslenmesini sağlamak, anne ve babasının bu durumu fark ederek gerekli düzenlemeleri yapmasından geçer. Otizmli çocukların, her öğün için sevdikleri bir yiyeceği tüketmelerini sağlayarak beslenmesi sağlanabilir. Özellikle bal ya da ketçap gibi genellikle çocukların sevdiği çeşnileri eklemek çoğu zaman işe yarar. Ayrıca besinleri daha küçük parçalara bölmek ya da çocuğun isteğine göre püre haline getirmek, yiyeceklerin dokusunu değiştireceğinden otizmli bireyin ilgisini çekebilir.
Yetişkin bireyin ellerini çocuğun ellerine koyarak, fiziksel olarak bir kaşığı çocuğun ağzına yönlendirmesi ve çocuğun gıdayı kabul etmesi pozitif takviye vermesini sağladığı için işe yarayan bir teknik olabilir. Bazı durumlarda ise çocuğun yemeyi reddettiği yiyecek maddelerini masadan kaldırmak, ancak tabaklarında yer alan diğer besinleri yemeden kaçınmasına müsaade etmemeniz gerekir. Ayrıca otizmli çocukların beslenme sorunları ile karşı karşıya kaldığında, bu durumu iyileştirmek için bazı detaylara dikkat etmek gerekir.
Bu detaylar şu şekildedir:
Yeme bozuklukları ile otizm spektrum arasındaki ilişki, birçok faktör aynı anda devreye girdiği için aslında oldukça karmaşıktır. Yapılan araştırmalar otizmli çocuklarda yeme bozukluklarının çok daha önce geliştiğini, dolayısıyla bu özelliklerin sonradan ortaya çıkmaya yatkın olduğunu göstermiştir. Ayrıca bu çocukların sosyal ilişki kurmak konusunda zorluk çekmesi, çok genç yaşlarda depresyon ve kaygı bozukluklarına karşı daha riskli bir grup oluşturduğunu düşünür. Bu gibi duygusal güçlükler için aslında bir nevi kontrol mekanizması olarak görülen yeme bozuklukları, kişinin yaşam kalitesini de aynı ölçüde düşürür. Otistik bireylerde esnekliğe müsaade etmeyen bilişsel ve kontrolcü yapı tek tip beslenme konusunu kolaylaştırırken; diğer yandan açlığa karşı duyarsızlık, duyusal hassasiyet ve bağırsak problemlerinin ortaya çıkmasından kaynaklı yemeyi zorlaştırabilir.
Otizmli çocuğun sağlıklı bir beslenme alışkanlığı kazanması için işlenmiş, paketlenmiş, ömrü uzatılmış olan yiyecek ve içeceklerden mümkün olduğunca uzak tutulmalıdır. Ayrıca bol taze ve meyve tüketmek için bu çocuklar teşvik etmek çok önemlidi
Otizmli bireylerin karşı karşıya kaldığı ve genel sağlığını her açıdan olumsuz etkileyen yeme bozuklukları kısa süre içerisinde kontrol altına alınması gereken bir sorun olarak karşınıza çıkar. Bunun için etkili tedavi ve terapilerle otizmli bireylerin daha sağlıklı ve düzenli beslenmesini sağlamayı hedefleyen Meryem Yerli bu konuda nitelikli hizmet anlayışı ile beklentileri karşılar. Uzun yıllara dayanan bu tecrübe ışığında, otizmli çocuğunuzun daha dengeli beslenmesini sağlamak için Meryem Yerli uzmanları ile iletişim kurabilirsiniz.