Otizm spektrum bozukluğu; nöro gelişimsel bir bozukluk olarak karşınıza çıkar. Bireylerin büyük bir kısmında iletişim becerileri, sosyal etkileşim ve sınırlı ilgi alanlarına bağlı olarak belirgin zorluklar ortaya çıkar. Otizm, bireylerin sosyal etkileşim konusunda zorluk yaşamasına, iletişim becerilerinde eksikliklere ve tekrar eden davranışlara neden olmalarını sağlar. Ayrıca otizm, çevresel ve genetik faktörlerin karmaşık etkileşimi sonucunda ortaya çıkabilir. Otizmli çocukların iş hayatına hazırlanma sürecinde özel eğitim merkezlerinde alınan terapilerin ve eğitim uygulamalarının çok önemli bir yeri vardır. Bu çocuklar özel eğitim aldığında, iletişim becerilerini geliştirebilir ve çok daha sağlıklı bireyler olarak yetişkin hayatında varlık gösterebilirler.
Otizm; bireylere doğuştan gelen ve sinir hücresi arasında kurulan karmaşık bir bağlantıdan kaynaklanan bir hastalık türü olarak karşınıza çıkar. Normal gelişim gösteren çocuklara göre çok daha fazla ilgi ve alaka gösterilmesi gereken bu bireyler için erken tanı ve eğitim iş hayatına kazandırma açısından çok önemli bir konumda yer alır. Buna bağlı olarak okul öncesi erken tanı ile özel eğitimlerine devam eden ve evde eğitim süreci devam ettirilen bireylerin tedavisi çok daha verimli ve olumlu geri dönüşümlere yol açar.
Her ne kadar günümüzde farklı tedavi yöntemleri, yeni buluşlar ve alternatif şekiller söz konusu olsa bile otizmli bireylerde erken teşhis sonrasında bireyin iş hayatına kazandırılması yolunda atılabilecek en önemli adım her zaman özel eğitimdir. Bebeklik dönemi baz alındığında değerlendirmeler incelendiğinde, otizmin belirtilerini fark edebilmek için anne babaların çocukta bulunan tüm sosyal belirtileri dikkatli bir şekilde incelemesi gerekir. Otizm spektrum bozukluğunda göz teması kurmama, taklit etmeme, sıradışı motor becerileri ya da yüz ifadesinin donuk olması gibi çok önemli belirtiler söz konusudur. Bu belirtilerin erken çocukluk döneminde fark edilmesi ve gereken eğitim uygulamalarının düzenli olarak sunulması, yetişkin olduğunda otizmli çocukların sosyal hayata daha rahat şekilde dâhil olabilmesini sağlar.
Erkek çocukluk dönemi olarak nitelendirilen yaşamın ilk 5 yılında beyin gelişimi son derece hızlı şekilde ilerleme kaydeder. Bu önemli dönem içerisinde gelişimsel özellikleri tam olarak normal gelişim gösteren çocukların öğrenme yetenekleri de direkt olarak etki altında kalır. Otizmli çocuklarda ise bu sinir hücreleri arasında yer alan önemli bağlantıların sayısı çok azdır ve yapı olarak pek de sağlıklı değildir. Bu sağlıksız özellikler taşımasından kaynaklanan özellikle çocuğun yaşamanı ilk 5 yaşında çocuğun sinir ve beyin hücrelerinin sağlıklı bir gelişim göstermesi için düzenli şekilde bazı uyaranlara maruz bırakılması şarttır.
Çocuklarda okul öncesi özel eğitim uygulamalarının okul içerisinde başarıyı artırdığı ve sonrasında sosyal anlamda bireyi olumlu etkilediği kanıtlanan bir gerçektir. Ayrıca erken çocukluk döneminde düzenli olarak özel eğitim alan otizmli çocukların, yetişkin olduğunda iş yerinde çok daha uyumlu olduğu ve başarı sergilediği görülmüştür. Özellikle otizmli çocuklar konusunda dikkat edilmesi gereken, erken çocukluk döneminde eğitim ve özel ihtiyaçları olan çocuklar için son derece değerlidir.
Otizm hayat boyu süre ve tam olarak iyileşme göstermesi mümkün olmayan bir durum olsa bile, erken çocukluk sürecinde yoğun özel eğitim alındığında otizmli bireylerde görülen semptomların olumlu olarak belirgin değişiklik gösterdi ve büyük oranda umut verici araştırmalar vardır. Otizmde dair yapılan her türlü araştırmada semptomlar her ne olursa olsun, vaka adına erken tanı ve vakit kaybı yaşamadan özel eğitim almanın pozitif etkileri kanıtlanan bir gerçek olarak nitelendirilir. Bu noktada ise bu çocukların bireysel özelliklerinin yanı sıra yaşanan aile ve zihinsel, sosyal çevre becerisi çok önemli bir konudur.
Otizm erken çocukluk dönemi sürecinde çok henüz konuşmaya başlamadığı için aile bu durumu çok geç bir zamanda fark edebilir. Bu durum yaklaşık olarak 3 yaş civarında ailenin dikkatini çekmesine neden olur.
Bir çocuğun otizmli olduğundan şüphelenmek için aşağıda yer alan belirtilerin en az 6 tanesini gösteriyor olması gerekir. Belirtilerden bazısı şu şekilde sıralanır:
Erken çocukluk sürecinde bu eğilimin fark edildiği çocuklarda erken teşhis ve sonrasında özel eğitim, çocuğun tamamen içine kapanmasının önüne geçer. Bu yüzden erken tanı koymak, çocuğun yaşamında çok önemli bir konumda yer alır. Otizm tanısı, çocuk yaşamının ilk 3 yılı içerisinde fark edilip gereken özel eğitim sürecinde başlanması, çocuğun öz bakım becerilerinin gelişmesi, eğitim sürecine devam etmesinin sağlanması, toplum içerisinde ve iş hayatında yer alabilmesi için gereklidir.
Otizm tanısı ne kadar erken konulursa, çocuğun yetişkin olduğunda gelişimi açısından son derece faydalı olur. 2 yaşında otizmli olduğu anlaşılan bir çocuğun hemen eğitim sürecine başlanması, ortalama olarak 2-5 yıl gibi bir süre içerisinde sürekli ve yoğun olarak eğitim görmesi halinde akademik beceri ve konuşma becerisi gibi durumlarda yaşıtlarına yakın bir gelişim göstermesini sağlar.
Otizm tedavisi, uzun süreli ve yavaş ilerleyen bir tedavi olduğu için ailelerin bu konuda bilgi sahibi olması gerekir. Otizm yaşam boyu devam eden bir bozukluk olduğundan, tam olarak bir iyileşme göstermesi mümkün değildir. Meryem Yerli; özel eğitim konusunda üst düzey kalite standartlarında hizmet prensibi ile ön plana çıkan nitelikli bir kurumdur. Uzun süredir bu sektörde verdiği nitelikli hizmetlerle ön plana çıkan Meryem Yerli kalitesini yaşamak ve çocuğun yetişkin olduğunda iş hayatında yer edinebilmesi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.