Akran zorbalığı; günümüzde çocuklar arasında çok sık görülen bir sorun olarak karşınıza çıkar. Bir çocuğun diğer çocuklar tarafından sözel, fiziksel ve duygusal olarak istismar edilmesi anlamına gelir. Bu tür zorbalıklar çocuğun kendine olan saygısını, güvenini ve genel olarak yaşam kalitesini olumsuz anlamda etkiler. Otizmli çocuklarda akran zorbalığı ise gelişimsel açıdan yaşıtlarından farklı olan otistik bireylerin bulunduğu ortamda rahatsız olmasını, sosyal ve psikolojik açıdan olumsuz etkilenmesine neden olur. Bu yüzden özel gelişim gösteren çocuklarda akran zorbalığının çok daha kötü etkiler bırakabileceği mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
Akran zorbalığı, okul öncesi dönemde başlayarak ilkokul, ortaokul ve hatta lise döneminde çocuklar arasında çok yaygın şekilde görülür. Ancak her yaş grubundaki zorba davranışlar birbirinden farklı şekilde ortaya çıkabilir. Okul öncesi çocuklarda genel olarak fiziksel zorbalık çok daha yaygın olurken, ilkokul ve ortaokul çağındaki çocuklarda ise duygusal ve sözel zorbalık çok daha sık görülür.
Akran zorbalığına karşı alınabilecek bazı önlemler şu şekilde sıralanabilir:
Otizmli çocuklar, normal gelişim gösteren çocuklarla kıyaslandığında akran zorbalığına daha fazla maruz kalma eğilimine sahiptir. Otizm spektrum bozukluğu bulunan çocuklar olan çocuklar sosyal beceri konusunda zorluk çekebilir. Bu durum ise diğer çocuklar tarafından dışlanmış ya da farklı olarak algılanmasına sebep olabilir. Dolayısıyla otizmli çocukları desteklemek ve onların gelişimini olumsuz etkileyecek akran zorbalığından korumak için mutlaka özel önlemler alınması gerekir.
Yapılan araştırmalar, okul çağındaki çocukların büyük bir çoğunluğunun arkadaşları tarafından ayda en az iki defa akran zorbalığına maruz kaldığını ortaya koyar. Uzmanlar ise sıklıkla karşılaşılan bu davranış bozukluğunun, hem zorbalığı gerçekleştiren kişi hem de zorbalığa maruz kalan kişide çok önemli etkilere neden olabileceğini ifade eder. Bahsi geçen etkenlerden en önemlisi ise okul fobisi ve özgüven eksikliğinin ortaya çıkmasıdır.
Akran zorbalığı; bir çocuğun ya da bir grubun yine bir çocuğun ve bir grubun üzerinde olumsuz etkiye sebep olacak davranışlar sergilemelidir. Zorbalığı gerçekleştiren taraf; fiziksel, sözel, siber ya da sosyal olarak karşı tarafı rahatsız eder ve çok saldırgan bir tavır sergiler. Bu tavırlar içerisinde en yaygın olanlar ise lakap takma, karşı tarafı tehdit etme, fiziksel olarak vurma ya da itme şeklindedir. Bu davranışlar bir süreklilik kazandırıldığında her iki taraf içinde psikolojik bazı sorunlara yol açma ihtimali yüksektir. Özellikle otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar için maruz kalınan bu akran zorbalığının etkileri çok daha şiddetli olabilir.
Akran zorbalığı terimi, genel olarak güç dengesizliğinin ön plana çıktığı taraflar için kullanılır. Zorbalığı gerçekleştiren kişi ya da grup, bu dengesizlikten çoğunlukla faydalanır ve bilinçli bir şekilde karşı tarafı rahatsız eder. Dolayısıyla maruz kalan kişinin çok kötü bir ruh haline bürünmesine yol açar. Zorbalığı yapan kişi ya da gruba zorba ismi verilirken, bu davranış ya da tutma düzenli olarak maruz kalan kişi ya da gruba ise kurban ismi verilir. Zorbalık yapan taraf, kurban tarafından çok daha güçlü kabul edildiği için aslında bu davranışa çok daha fazla eğilim gösterdiği düşünülebilir. Çünkü zorba, karşı tarafın kendisini çok güçsüz hissetmesinden faydalanarak onu çok daha fazla üzmek ister.
Ayrıca akran zorbalığı her yaş grubundaki çocuklarda görülebilen bir davranıştır. Anaokulundan liseye kadar her yaş grubunda kendini güçlü gören taraf, zayıf olarak nitelendirdiği akrana zorbalık yapabilir. Akran zorbalığına maruz kalan çocuk, doğal olarak çok daha duygusal ve sinirli bir ruh haline bürünür ve özgüvenini kaybeder. Bu nedenle çocukta zaman içerisinde ruhsal ve davranışsal sorunlar ortaya çıkar. Tam olarak bu noktada bir uzmandan destek almak ve özellikle özel gelişim gösteren otizmli çocuğun daha fazla zarar görmemesi için özgüvenini yapılandırmak son derece önemlidir.
Akran zorbalığıyla mücadele edebilmek için çocuklara farklı etkinlikler yapılabilir. Bu etkinlikler şu şekilde sıralanabilir:
Akran zorbalığına maruz kalan otizmli çocuklar için ailelerin yapabileceği şeyler ise şu şekilde sıralanabilir:
Okul çağında akran zorbalığına maruz kalan bir çocuk için ailesi şunları yapabilir:
Akran zorbalığı; çocukların yaşamını çok olumsuz anlamda etkileyen önemli bir sorun olarak nitelendirilebilir. Ancak, toplumun ve ailenin desteği sayesinde bu sorunla baş etmek mümkün olabilir. Çocuklara saygı ve empati kurma değerlerini geliştirmeye dayan konuşmalar yapmak, duygusal ihtiyaçlarını anlamak, sosyal becerilerini geliştirmek, akran zorbalığına karşı bir savunma sağlayabilir.
Zorbalık yapan çocuklar; genel olarak üzerinde baskı kurma ihtimali bulunan çocukları tercih eder ve bu çocukları olumsuz yönde etkilemesini hedefler. Genel olarak kendi başına vakit geçirmeyi seven, sosyal olmayan çocuklar daha çok zorbalığa maruz kalır. Otizmli çocuklarda bu zorbalığa çok fazla maruz kalan gruba dâhildir. Kurban seçilen çocuk zaten hiçbir şekilde sosyal olmadığı için kendini çok fazla yalnız hisseder ve çocuğun hayatı birçok açıdan olumsuz etkilenir. Çocuk zaman içerisinde okula gitmek ya da herhangi bir sosyal ortama dâhil olmak istemez. Çünkü kendini hem yetersiz ve özgüvensiz hisseder.
Çocuklar her bir gelişim sürecinde birbirinden farklı davranışlar sergileyebilir. Bazı çocuklar okul hayatına girdiğinde şaşırtıcı şekilde zorba tavırlar sergilemeye başlayabilir. Bu durumun aslında birkaç sebebi vardır:
Yapılan araştırmalar sonucunda akran zorbalığının günümüzde çok yaygın bir durum olduğu ortaya konulmuştur. Akran zorbalığına yaş grupları çerçevesinde bakılması gerektiğinde, zorbalığın her yaş aralığında görülebileceği ancak 4 ve 6 yaş arasında baş gösteren bu sorunun müdahale edilmemesi sonucunda okul dönemini de kapsadığı ifade edilebilir. Bunun yanında akran zorbalığı vaktinde önlenmediğinde, etkisi yetişkinlik döneminde de görülebilir.
Bir çocuğun akran zorbalığına maruz kalıp kalmadığını öğrenmek için doğru gözlem yapmak son derece önemlidir. Çocuğun maruz kaldığı bu zorbalık; çocukta depresyon, üzüntü, sinir ya da stres gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Ayrıca çocuk maruz kaldığı bu zorbalıktan dolayı özgüvenini kaybederek kendini çok değersiz hisseder. İçine kapanık bir hale gelirken, ayrıca sosyal ilişkileri olumsuz etkilenir. Dolayısıyla sosyal ortamlara çok fazla dâhil olmak istemez.
Akran zorbalığının önlenmesi için yapılabilecek olan çok önemli iki adım vardır. Bunlardan birincisi zorbalık yapan çocuğu eğitmek, diğeri ise zorbalığa uğrayan otizmli çocuğun yanında olduğunu ona hissettirmektir. Ayrıca akran zorbalığının önlenmesi için çocuklara toplumsal kuralları ve ahlaki değerleri öğretmek ve onları etik açıdan geliştirmek çok önemlidir. Bu eğitim uzun bir süreyi kapsayabilir. Aile, öğretmek ve rehberlik hizmetleri tarafından da mutlaka desteklenmelidir.
Çocuklara iyi örnek olmak olmazsa olmazdır. Çünkü çocuklar genel olarak söyleneni değil, gördüklerini uygular. Bu yüzden çocuğa iyi örnek olmak önemli bir adım olarak nitelendirilebilir.
Otizmli çocuğun akran zorbalığına maruz kalması durumunda, onunla olan iletişiminizi güçlendirerek, ne anlatıyor olursa olsun onu dinlediğinizi hissettirmek gerekir. Yani çocuğun duygularını rahat şekilde paylaşmasına izin vermelisiniz. Bu sayede çocuğun hem size güvenir hem de herhangi bir sorunu sizinle rahatlıkla paylaşabilir. Sonrasında ise çocukların birbirine kaynaması için okulda destek alarak grup aktiviteleri düzenlemek ve çocuğu bu etkinliğe katılmaya ikna etmek gerekebilir. Bu sayede sosyal bir ortama dahil olurken, aynı zamanda sosyal fobisini de yenebilir.
Otizmli bir çocuğun akran zorbalığına maruz kaldığını gözlemlemek ve bu gözlemler doğrultusunda gereken adımları atabilmek çok değerlidir. Çünkü akran zorbalığı, çocuğun sosyal olarak gelişimi olumsuz anlamda etkileyebilecek bir sorun olduğundan kalıcı problemler yaratabilir. Bu noktada ise aileye ve öğretmenlere büyük görev düşer. İlk olarak çocuk doğru bir şekilde gözlemlenmeli, mutlaka ciddiye alınmalı ve gerekirse uzmanlardan destek talep edilmelidir. Akran zorbalığına maruz kalan bir çocuğun ailesi ilk olarak çocukla sakin bir şekilde konulmalı ve çocuğu hiç suçlamadan onu dikkatle dinlemelidir. Çocuğun ne hissettiğini ve ne düşündüğünü anlamaya çalışmak değerlidir.
Sonra ise zorbalık yapan çocuklar ile görüşülmeli ve bu durumun altında yatan nedenler fark edilmelidir. Eğer aile çocuğuna çok iyi bir rol model olmasına rağmen, çocuk zorba davranışlar sergiliyorsa hiç geç kalınmadan bir ruh sağlığı uzmanından destek alınmalıdır.
Meryem Yerli; otizmli bireylerde akran zorbalığı konusunda gereken desteği sağlayan nitelikli bir kurum olarak karşınıza çıkar. Alanında uzman ekibi ile Meryem Yerli kalitesini deneyimlemek için size hemen web sitemizi ziyaret edebilir ve bize ulaşabilirsiniz.