Zihin kuramı; temel olarak çevrede bulunan diğer insanların zihinlerinde ne olduğunu bilme ve bu zihinleri en doğru şekilde anlayabilme becerisi anlamına gelir. Zihin kuramı ilk olarak 1978 yılında, Premack ve Woodruff tarafından diğer insanların niyet, arzu, inanç, kanı, duygu, düşünce, bilgi, algı ve isteklerinin ne olduğunu anlama becerisi olarak tanımlanan bir kavram olarak karşınıza çıkar.
Zihin kuramı gelişiminde temel amaç, çocukların kendilerinin ve başka insanların zihinsel durumlarının davranışlar üzerinde nedensel etkiye sahip olduğuna dair etkili bir anlayış geliştirmesidir. Buna bağlı olarak Premack ve Woodruff’a göre zihin kuramı; bir bireyin inanç, amaç, bilgi, şüphe, düşünme, girişim, beğeni, tahmin gibi süreçleri kendine ve başkalarına yükleyebilme yeteneğinin hepsini içine alır.
Zihin kuramı sosyal yaşamla çok fazla ilişkisi olan, sağlıklı bireylerde olmazsa olmaz bir durumdur. İnsanların duygularını anlama, empati, kurma, imaları anlama, şakalaşma, karşıdaki insanın istek ve inançlarını bilme ve anlama gibi çok geniş bir yelpazeye sahiptir. İnsanın kendisine ait olan zihninin kişiye özgü ve tek olduğunu, diğer insanlarında kendilerine özgü ve tek bir zihne sahip olduğunu deneyim ve bilgilerinin olduğunu fark etme durumudur.
Bir insanın, diğer insanlarında kendisine ait bilişlerinin olduğunu tam olarak anlayamadan sosyal etkileşim içerisine girmesi hiçbir şekilde mümkün değildir. Zihin okuma becerisi, başkasının söz ve davranışlarını muhakeme edebilmeyi ve onların nasıl tepki vereceklerini tahmin edebilmeyi sağlar. Aynı zamanda bireyin kendi davranış şekillerini, diğer insanların davranışlarına uygun şekilde değiştirilmesini sağlar.
Bu beceri çocuklarda zihnin oyun ya da oyun dışı alanlarda anne babalarının, akranlarının davranışlarını tahmin etmesi konusunda yardımcı olur. Zihin kuramı insan yaşamında birçok alanda işe yarar. Zihin kuramı gelişimin eksik kalması ise bazı sosyal sorunlara yol açabilir.
Bazen çocukların zihin kuramı gelişiminde bazı bozukluklar ve yetersizlikler meydana gelebilir. Zihin kuramı gelişiminde ortaya çıkan bu bozulmalar, çocuğun diğer kişilerin davranışlarının arkasında yatan nedenlerin anlaması konusunda sorun yaşanmasına neden olur. Diğer yandan çocuk sosyal uyaranları işleme becerilerinde eksikliğin ortaya çıkmasına sebep olurken, çevresinde bulunan kişilerle sağlıklı bir ilişki kurma konusunda engel teşkil eder.
Karşımızdaki insanın davranışının altında yatan niyeti tam olarak anlayabilmek için, bilgi ve davranış arasındaki ilişkiyi tam olarak anlamak, bilginin değişmediği ama durumun artık değişiklik gösterdiği bir ortamda sahip olunan inancın yanlış olduğunu anlayabilmek çok önemlidir. Aynı zamanda duyguların, isteklerin ve düşüncelerin duyguları ne derece etkileyebileceğini anlayabilmek de çok önemli bir konudur. Sözel olmayan bakışları mesajları, mimikleri, jestleri, konuşmadaki vurgulamayı, tonlamaları dikkate alarak söylenen ya da yapılan davranışların her birini bir bütün içerisinde yorumlayabilmek gerekir.
Zihin kuramı becerilerinin içerisinde yer alan beyaz yalan, ima, ironi ya da gafı anlamak sosyal etkileşim kurarken diğer insanların zihninden geçenleri anlamaya yardımcı olur. Bu sayede çocuk bireysel olarak sosyal bir ortamda iletişim kurduğu kişinin davranışlarının ve sözlerinin arkasında yatan düşünceyi, duyguyu anlamlandırılabilir ve bu durum insanların düşünceleri arasındaki farkı anlamaya yardımcı olur. Düşünceler, duygular ve davranışlar arasındaki ilişkileri kurabilmeyi yaşına uygun seviyede kazanmış olmak çocuğun gelişimi açısından çok önemli bir yere sahiptir.
Yapılan bazı araştırmalar; zihin kuramı gelişimin ilk belirtilerinin bebeklik döneminden itibaren kendini göstermeye başladığını ifade eder. Özellikle 0-9 yaş arasında zihin kuramının ilk öncüleri izlenebilir durumdadır. Örnek vermek gerekirse; 3 ya da 4 aylık bir bebek, annesinin yüzünü diğer insanlardan ayırabilme özelliğine sahiptir. Ayrıca bu bebek annesinin yüz ifadelerindeki farklılıkları ayırt edebilir. 9. Ayda ise artık ortak dikkat mekanizması gelişmeye devam eder. Duyguları anlamak ile alakalı olarak bebekler bile kızgın, mutlu, üzgün ya da korkmuş olan yüz ifadelerini ayırabilir. Özellikle 3-4 yaşlarına geldiğinde zihin kuramı gelişimi hızlanır ve daha karmaşık bir hale gelebilir. Zihin kuramı yanlış inanç ile 4-5 yaşında önemli bir aşamaya geçer. 6-7 yaşından sonra ise ikinci düzey yanlış inanç ismi verilen diğer insanların ne düşündüğü hakkında düşünebilme ve 8 yaşa doğru ileri düzey zihin kuramı becerileri olan yanlış anlama, ima, ikna, beyaz yalan ve ironi gibi becerilerle devam eder.
Karmaşık duygular olarak bilinen suçluluk hissetmek, beden dilini, bakışları anlama, düşünceli olmak gibi ipuçlarını yorumlama özelliği gelişir. Sonrasında ise 13 yaşında artık gaf yapma becerisi kazanılır. Aynı zamanda ergenlik ve yetişkinlik döneminde de zihin kuramının gelişmeye devam ettiği düşünülmektedir.
Sadece çocukların değil, her yaşta insanın başka insanların düşüncesini ve duygusunu anlayamaması sosyal hayatta sorunlara ve iletişim kazalarına sebep olabilir. Örnek vermek gerekirse; 3 yaşında bir çocuk, bilinçli ya da bilinçsiz şekilde yapılan davranışlar arasındaki farkı artık anlamaya başlar. Eğer çocuk bu farkı anlayamazsa, yanlış sosyal etkileşim yüzünden istenmeyen durumlara maruz kalabilir. Sonrasında şaka olan, ciddi olarak söylenen, mecazlar, beden dili ya da deyimler, sözel olmayan yöntemlerle ifade edilen düşünceleri anlamak ve buna uygun tepki verebilmek çok önemlidir. Kişilerin zihinsel süreçlerinden önemli yeri olan zihin kuramı becerilerinin kazanılmış olması, sağlıklı ve özgüvenli bireylerin sosyal hayata karışmasını sağlar.
Normal gelişim gösteren çocuklar, zihin kuramı becerilerini kazanmak için herhangi bir eğitime ihtiyaç duymaz. Bu beceriye doğal yollarla zaman içerisinde sahip olurlar. Doğal şekilde bu beceriyi kazanamayan çocuklarda bu beceriler üzerinde doğru koşullar sağlanarak çalışmak gerekir. Bu becerileri hedef alan özel eğitim süreci; iletişim alanındaki ve sosyal alanlarda becerilerini geliştirirken, hem de zihin okumayı öğrenmek için çeşitli bir yol sunar. Bu yol, anlamayı ve değiştirmeyi elen alan uzun bir süreç olduğu için bazı farklı zorlukları olabilir. Buna rağmen doğal olarak bu beceriyi edinemeyen çocuklara, zihinsel durumları öğretme süreci başarılı sonuç verebilir.
Zihin kuramı; sosyal etkileşimde çok aktif bir yol oynarken, iletişimde kişilere derin bir anlayış sağlar. Zihin kuramı sayesinde insanlar, başka insanların bakış açılarını ve iç dünyalarını daha iyi şekilde anlamlandırılabilir, empati kurabilir ve sağlıklı şekilde etkileşime girebilirler.
Çocukların sosyal gelişim sürecinde çok önemli bir yeri olan zihin kuramı, çocukların diğer insanların duygusal durumlarını ve bu durumların nedenlerini anlaması konusunda yardımcı olur. Bu beceri çocuklar sosyal ilişkilerini yönetmelerini sağlarken, diğer yandan arkadaşlık becerilerini geliştirmelerine katkı sağlar. Zihin kuramı; insanlar arasındaki sosyal çatışmaları daha iyi çözme, toplumsal normları anlamlandırma ve diğer insanların istek ve düşüncelerine saygı göstermesine yardımcı olan bir kavramdır. Dolayısıyla bu kavram insanların sosyal etkileşim kurarken daha uyumlu, anlayışlı ve sağlıklı ilişkiler kurabilmesi için olmazsa olmazdır. Bu yüzden zihin kuramı eksikliğinin erken dönemde tespit edilmesi ve bu sorunun en kısa süre içerisinde çözülmesi gerekir.
Zihin kuramının gerçek yaşama uygulanabilmesi ve kullanılması için birbirinden farklı uygulama basamakları vardır. İlk olarak duygusal empati geliştirme konusunda uygun şekilde odaklanmak gerekir. İnsanlar başka insanların duygularını anlayarak ve onları paylaşarak daha iyi şekilde iletişim kurabilirler. İkinci basamak ise aktif dinleme ve doğru sorular sorma becerisini geliştirmektir. Başka insanların düşüncelerini ve isteklerini anlamak için onları her zaman dikkatli şekilde dinlemek ve uygun sorular sormak etkili iletişimi artırır.
Üçüncü basamak ise başkalarının bakış açılarını anlamak için kişinin kendi ön yargılarını kontrol etmesi ve bunu fark etmesi olarak bilinir. Önyargılardan kurtulmak, daha tarafsız ve açık şekilde başka insanların düşüncelerini anlama fırsatı sunar. Dördüncü ise doğru işetişim stratejiler ve beden dili kullanımı sayesinde etkili zihin kuramı uygulamasından önemli bir yere sahiptir. Jest ve mimiklerle duygusal ifadeleri anlayabilmek, diğer insanlarla kurulan iletişimi zenginleştirme konusunda çok başarılıdır.
Sosyal etkileşim sırasında karşılaşılan zorlukları en doğru şekilde analiz etmek ve çözüm yollarını geliştirmek, zihin kuramının pratik şekilde kullanılmasında gereklidir. Zihin kuramı çocuk arkadaşları ile arasında oluşan çatışmaları daha iyi çözebilir ve diğer insanlarla çok daha sağlıklı ilişkiler kurabilir. Dolayısıyla toplum içerisinde daha anlayışlı ve aktif bir rol oynayabilir. Bu basamaklar; zihin kuramının günlük hayatın içerisinde daha etkili ve pozitif anlamda kullanılması konusunda büyük etkiye sahiptir.
Zihin kuramı becerilerinin gerektiği şekilde gelişmediği çocuklarda özel eğitim şarttır. Bu konuda üst düzey kalite standartlarında hizmet anlayışı ile ön plana çıkan Meryem Yerli profesyonel şekilde hizmet verir. Alanında uzman kadrosu ile çocuklarda zihin kuramı gelişimi için etkili terapi ve uygulamaları hayata geçiren Meryem Yerli için öncelikli olan, çocukların daha sağlıklı ve özgüvenli bir yetişkin olmasına katkı sağlamaktır. Uzun yıllardan bu yana özel eğitimde kalite, güven ve huzur ortamı ile kişiye özel tedavi ve terapilerle rakiplerinden hep bir adım öne çıkmayı başaran Meryem Yerli için çocuklar her şeyden önemlidir. Sizde bu kaliteyi deneyimlemek ve nitelikli özel eğitim hizmeti alabilmek için web sitemizde yer alan iletişim numaralarını kullanarak hemen bize ulaşabilirsiniz. Söz konusu özel eğitimde etkili ve sağlıklı tedavi yöntemleri olduğunda, güven ve kalitenin tek adresi her zaman Meryem Yerli’dir.